Her Yaşda Güzellik

ygafmin tarafından 16 Nisan 2013 tarihinde Güzellik kategorisine eklendi.

Yazıyı okuyan kişi sayısı 82 ve yorum yapan kişi sayısı Yorum Yapılmadı.

Hemen Başla

Biz kadınlar güzellik tutkumuza küçük yaşta ayna karşısında başlarız ve bu tutkumuzdan bir daha hiç vazgeçmeyiz. İster 20 yaşında olalım ister 50; biz hep güzel kalmalıyız. Peki hangi yaşta ne kadar güzel kalabiliriz? İşte bu önemli sorunun cevabı!

Neştersiz müdahaleler

Yıllar geçtikçe cildimizde yavaş yavaş beliren kırışıklıklarla ilk karşılaştığımız dehşet anı zamanla yerini alışkanlığa bırakırken erken yapılan müdahaleler ileriki yaşlarda mutsuz olmamıza engel oluyor. Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Taştan, “Cilt bakımına ne kadar erken yaşlarda başlanırsa ileriki yaşlarda o kadar az estetik müdahale gerekiyor. Cilt yapısı kişinin genetik yapısına göre de değişiyor. Ailesindeki cilt tipi kesinlikle kişiye de yansıyor. Fakat ne olursa olsun ergenlikten itibaren cilt bakımına başlanmalı” diyor.

20’Lİ YAŞLAR
20’li yaşlardan sonra fiziksel yaşlanma başlıyor. Bu yaşlarda ilk olarak cilt temizliği ön planda olmalı. Cilt temizliğindeki amaç gözeneklerin içinin temizlenip etraftaki kolajenin artırılmasının sağlanması. Böylece cilt sıkılaşıyor. 20’li yaşlarda cilt bakımında basınçlı su ile temizlik yapabilen yöntemler kullanılabiliyor. Bu tür bakımları 3 ayda bir yaptırmak gerekiyor. Cilt yağlıysa daha çok yağı azaltıcı ve engelleyici ürünlerin kullanılması gerekiyor. Yağlı ciltler nemlendirici kullanırken kesinlikle su bazlı ürünleri tercih etmeli. Çünkü yağ bazlı ürünler sivilceleri arttırabiliyor.

Yağlı ciltte çizgileri görmek daha zor olsa da bu cilt tipi de daha çabuk sarkıyor. Kuru ciltler ise daha çabuk kırışıyor. Kuru cilt yapısına sahip olanların ciltlerini düzenli olarak nemlendirmesi gerekiyor. Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Taştan kuru cilde sahip olanların nemi ciltlerine hapsetmeleri için cildi ıslatıp nemlendirmeleri gerektiğini belirtiyor ve “Cildi nemlendirmeden önce cilde sıkılan termal sular kullanılabilir. Çünkü kuru cilde sürülen kremler kendi kendilerini emdiremiyor, bu nedenle de nemlendiriciyi suya hapsetmek gerekiyor. Islak cilde nemlendirici sürmek, çok sıcak duş almamak, banyodan çıkar çıkmaz nemlendirici ve güneş koruyucu sürmek; yüz, boyun, sırt ve elleri kremlemek gerekiyor” diyor.

20’li yaşlardan sonra göz çevresine de dikkat edilmeli. Göz çevresi ince olduğu için yaşlanmayı en hızlı gösteren bölge oluyor. Nemlendirmek ve güneş için cilt koruyucu kullanmak çok önemli.

 

30’LU YAŞLAR

Mezoterapi

30’lu yaşlarda genelde burun ve ağız köşelerinde kırışıklıklar belirmeye başlıyor. Bu bölgelerde yer çekiminden dolayı çökme oluşuyor. Cildi esnek tutan kolajen ve elastin yapıları azalmaya başlarken cildin rengi de giderek sararıyor. Kolajen azalmaya başlayınca cilt aşağıya doğru kaymaya başlıyor. Yüzdeki yağ miktarı azalırken cilt incelmeye başlıyor. Kılcal damarlarda ve lekelerde artış oluyor. 30’lu yaşlarda hücreler de biraz daha azalıyor. Bu yaşlarda uygulanan yöntemlerden biri mezoterapi oluyor. Mezoterapide çeşitli vitamin ve mineralleri içeren bir kokteyl, cilde iğne ile veriliyor ve deri altına direkt etki yapıyor. Mezoterapi vücudun her yerine uygulanabiliyor. Cilde canlılık, parlaklık ve nem vermeyi amaçlıyor. Metabolizmayı düzenleyici özellikleri bulunuyor. Mezoterapiye takviye olarak cildin yaşlanmasını yavaşlatmak için dışarıdan selenyum, manganez gibi antioksidanlar da alınabiliyor.

Peeling
30’lu yaşlarda peeling de önem taşıyor. Haftada en az bir defa peeling yaptırmak gerekiyor. Evde yapılabileceği gibi profesyonel peeling de yaptırılabiliyor. 35 yaşından itibaren ise anti-aging içeren kremler kullanılmalı. A, E ve C vitaminlerinden zengin olan kremleri tercih etmek gerekli. Hacim kaybı yaşanan ağız, burun köşelerine doğal dolgu maddeleri uygulamak gerekebiliyor.

Botoks
Botoks da bu dönemde uygulanan yöntemler arasında yer alıyor. Mimiklerin, kaşın, göz kenarı, alnın hareket ettiği yerlere uygulanıyor. Son yıllarda botoks boyun bölgesine de yapılabiliyor. Çünkü boyun kasları yüzü aşağıya doğru çekiyor.

PRP
PRP ise cildi yenileme olarak kullanılabiliyor. Kişinin kendi kanından alınan hücrelerin tekrar cilde enjekte edilmesiyle uygulanan bu yöntem de cilt gençleştirmede etkili olan uygulamalar arasında yer alıyor.

40’LI YAŞLAR
Radyofrekans ve lazer
40’lı yaşlara doğru da ciltteki sarkmalar ön plana çıkıyor. Ciltteki esneme yer çekiminin etkisiyle aşağıya doğru iniyor. Bu durumda cildin kolajen üreten hücrelerini uyararak cildin yeniden canlanmasını sağlamak gerekiyor. Burada radyofrekans ve lazer sistemleri devreye giriyor. Radyofrekans yöntemlerindeki amaç ciltteki mevcut kolajenin yapısını bozmak oluyor. Yaklaşık 45-60 derece arasında ısıtılan cildin kolajeni bozuluyor ve vücut kolajenin bozulmasını hasar olarak algılıyor. Cildin sıkılaşması ise yeni kolajen üretimi ile sağlanabiliyor.
Lazer tedavileri de bu dönemde devreye giriyor. Cildi soyarak cilde buhar veriliyor ve cildin yeni oluşumu sağlanıyor. Lazer tedavilerinde cildin iyileşme süresi 4-5 günü bulabiliyor.

50 YAŞ VE ÜZERİ
50 yaşındaki birinde önce cildin kalitesinin arttırılıp sıkılaşmasının sağlanması, lekelerin azaltılması gerekiyor. Bunun için de bir-iki peeling seansı sonra radyofrekans uygulamaları yapılmalı.

Karbon peeling
Karbon peeling lazerle cilt gençleştirme olarak biliniyor. Karbon solüsyonu cilde sürülüyor, 20 dakika bekletildikten sonra kıl köklerine kadar emiliyor. Daha sonra lazerlerle karbon solüsyonu patlatılıyor. Hem yüzeyde ince bir deri tabakasını kaldırıyor hem de içeride ısı ile birlikte yağ hücrelerindeki salınım azalıyor. Sivilceli ciltler için de bu geçerli oluyor. İçeride ısı ürettiği için uyarıcı özelliği bulunuyor. Her yaş grubuna uygun olmakla birlikte cildin pürüzsüz ve parlak görünmesini sağlıyor. Uygulama sonrası çok hafif bir kızarıklık olsa da hemen geçiyor.

 

Enzim peeling
Lekeler için ise değişik enzim peeling uygulamaları bulunuyor. Peeling cilde sürülüyor, yaklaşık 8-10 saat maske ciltte kalıyor, daha sonra yıkanıyor ve devam kremleri 4-5 ay kadar kullanılıyor. Lekeler güneş sonrası tekrar ortaya çıkabiliyor. Dolayısıyla özellikle yaz aylarında cildi leke oluşumundan uzak tutmak gerekiyor.

Cerrahi müdahaleler

20’Lİ YAŞLAR
Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ercan Demiray, “Kız çocuklarında bazen çok büyük göğüs sorunu görülebiliyor. Bu durum estetik kaygıdan çok çocuğun psikolojisini, günlük yaşamını etkiliyor, sırt, boyun ağrıları gibi sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Bu sorunu yaşayan kız çocuklarına 14-15 yaşlarında meme küçültme ameliyatı yapılabiliyor. Fakat bu dönemde yapılan ameliyatlardan sonra tekrar büyüme sorunu görülebiliyor. Genel olarak estetiğin başlama yaşı ise 17- 18 yaş civarında oluyor” diyor.
Kız çocuklarına daha çok 17-18 yaşından sonra burun ameliyatı yapılabiliyor. Gene o yaşlara yakın meme gelişimi tamamlandıktan sonra meme protezi ameliyatlarına başlanabiliyor. 20’li yaşlardan itibaren her türlü estetik ameliyat yapılabiliyor.

20-30’LU YAŞLAR
Bu yaşlarda doğum yapılmış olabiliyor. Doğum yapan kadınların genel sorunu ise çoğunlukla göğüs ve karın deformiteleri oluyor. Gevşeklikler, sarkmalar, kırışıklıklar için karın germe, meme dikleştirme, meme büyütme, meme küçültme ya da bölgesel yağlanmalar için liposuction bu dönemde çok sık yapılıyor.
Op. Dr. Ercan Demiray, “20’li 30’lu yaşlarda en sık yaptığımız ameliyat burun ameliyatı oluyor. İkinci sırada ise meme ameliyatları geliyor. Bölgesel yağlanmalar için de liposuction yapılıyor” diyor.

Lipoliz
Bu dönemde lipoliz de çok sık yapılan bir uygulama. Lipoliz yağı eritmek, liposuction ise yağı almak anlamına geliyor. Yağlar lazerle eritildiği zaman lazer lipoliz yapılmış oluyor. Yani yüksek ısılı lazer enerjisi oradaki yağı eritiyor. Erimiş yağları dışarı almaya ise liposuction deniliyor. Op. Dr. Ercan Demiray, “Eğer dar bir alana lipoliz yapıyorsak yağı eritip yerinde bırakabiliyoruz. Bu yağlar vücuttan emilip gidiyor. Daha geniş yerlerde yapacaksak erimiş yağları dışarı alıyoruz buna da lazer liposuction deniliyor” diyor.

30-40’LI YAŞLAR
30’lu 40’lı yaşlardan sonra dokularda kişinin yaşına bağlı olarak gevşemeler meydana gelebiliyor. Göz kapağı bu dokulardan biri. Bu nedenle göz kapağına yönelik operasyonlar yapılabiliyor. Bu yaşlarda kaş kaldırmayla ilgili ameliyatlar da çok sık isteniyor. Op. Dr. Ercan Demiray, “Mimik hareketlerinin kullanılmasına bağlı olarak citte meydana gelen birtakım gelişmeler için botoks yapılabiliyor. Ayrıca gülme ve kaş çatma çizgilerinde meydana gelen çizgiler için de dolgu maddeleri kullanılıyor” diyor.

50 YAŞ VE ÜZERİ
50 yaşından sonra dokunun elasikiyetini kaybetmeye başlamasıyla beraber yüz germe, meme dikleştirme, karın germe operasyonları yapılıyor.

Yenilikler
Kök hücre tedavileri
Yağ enjeksiyonuyla ilgili yenilikler arasında vücuttan alınan yağların kalıcılığını sağlayan kök hücre tedavileri yapılıyor. Kök hücre tedavisiyle yağ dokusundan ayıklanan hücreler vücuda enjekte ediliyor böylece bunların kalıcılığı çok daha fazla oluyor.

Protez ameliyatları
Son dönemde özellikle popo ve baldır protezleri çok sık yapılmaya başlandı. Poposu küçük olan kadınların tercih ettiği popo protezinde o bölgeye uygun protezler konuluyor. Baldır protezi ise daha çok çarpık bacak sorunu için yapılıyor. Her ikisi de cerrahi yöntemle yapılıyor ve yaklaşık 1 ya da 1.5 saat sürüyor. Bir hafta 10 gün sonra iyileşme sağlanıyor.

Fibroblast
Fibroblast yani kolajen üreten hücrelerin vücuda uygulanması da çok yakında mümkün olacak. Yöntem genelde kulak arkası bir bölgeden yaklaşık 3-4 mm. çapında bir derinin alınarak laboratuvara götürülmesi ve buradaki fibroblast hücrelerinin çoğaltılmasıyla uygulanıyor. Kısacası kişinin kendi hücresi canlı olarak üretiliyor. Birkaç ay sonra çok miktarda üretilen fibroblast enjektörler içinde canlı olan hücreler cilde veriliyor. Bunların kolajen olması bekleniyor. Şu anda çok yagın olarak kullanılmayan bu yöntem özellikle yanık vakalarında etkili sonuçlar verdiği için estetikte de kullanılmaya başlandı.

✎ Nilgün YILDIZ 

Seninle Dergisi Kasım 2012 Sayısı

Konuya ait etiketler

Görüşlerinizi bize yazın