Bayan Sporcularda Adet Düzensizlikleri

ygafmin tarafından 6 Eylül 2012 tarihinde Sağlık Haberleri kategorisine eklendi.

Yazıyı okuyan kişi sayısı 47 ve yorum yapan kişi sayısı Yorum Yapılmadı.

Hemen Başla

Son otuz yıldır düzenli spor yapan kadın sporcu sayısı artmıştır. Kadınlar da erkekler gibi düzenli spor yapmanın nimetlerinden yararlanmaktadırlar. Ayrıca yapılan sporun kadın ve erkekte eşit etkileri yaratması da kadınların düzenli bedensel etkinlikte bulunmaları için bir gerekçe oluşturmaktadır.

Kadınların uzun yıllar boyunca spor yapmalarını engelleyen bazı inançlar, son yıllarda yapılan spor fizyolojisine ilişkin çalışmalar sonucunda yıkılmıştır. Bu nedenle kadınların yaşamların her evresinde spor yapmaları “sakınca ” olmaktan çıkmıştır.Ancak yine de bazı sağlık sorunlar gelişebilmektedir. Kadınlarda spora bağlı adet düzensizlikleri gelişebilmektedir.Bu soruna değinmeden önce kadınların adet düzenine ilişkin bazı bilgiler vermekte yarar vardır. Kadınların adet kanamaları genelde 12-13 yaşlarında başlamaktadır. Adet kanamasından 1-2 yıl önce ikincil eşey özelliğini oluşturan pubik ve koltuk altı kıllanmaları gerçekleşir. Adet döngüsünün süresi kadınlar arasında değişkendir. 21-35 gün arasında tekrar eden adet kanaması normal sınırlar içerisinde kabul edilir. Ortalama 28 gün sürmektedir.

Fizyolojik olarak adet döngüsünü ikiye bölmek mümkündür. İlk evreye foliküler evre adı verilir. Bu evre ortalama 14 gün sürer. Bu evrenin başında kadının kandaki östrojen ve progesteron hormon düzeyleri düşüktür. Foliküler evrenin sonuna doğru östrojen artar ve zirve yapar ve yumurtlama (ovülasyon) denilen olaya neden olur. Yumurtalama genelde adet döngüsünün (adet kanamasının başladığı ilk günden itibaren) 13-15 günlerinde görülür. Stres ve birçok başka nedenden dolayı yumurtlama gecikebilir ya da olmayabilir. Luteal faz denilen adet döngüsünün ikinci evresi ortalama 14 gün sürer. Bu evre aadet kanamasının başlamasıyla sona erer. Bu evrede de östrojen düzeyleri yüksek seyreder (yumurtlama döneminde olduğu gibi olmasa da) ve progesteron da bu evrede artar. Yumurtlama döneminde kadının yumurtası (ovum) döllenmediği taktirde, luteal dönemin sonunda rahim içinde bulunan cidar  (endometrium) dökülür ve adet kanaması olur.

Bazı kadınların yaşları ilerlemesine rağmen hiç adet kanaması görmemektedir. Bu duruma birincil amenore adı verilmektedir. 16 yaşına kadar adet kanaması olmadığında ve meme gelişimi ve kıllanma 14 yaşına kadar gerçekleşmediğinde, birey birincil amenore bakımından incelenmelidir.

İkincil amenore ise adet görmeye başlamış kadınlarda olur. Normal adet görürken üç aydan fazla adet görmediği taktirde ikincil amenoreden şüphelenilir. Seyrek adet görme (oligomenore) yılda 3-6 kez adet görme ya da adet döngülerinin 35 günden fazla olmasıdır. Sporcu bayanlarda kısalmış luteal evreye ya da yumurtlama olmayan (anovulatuvar) döngülere bağlı geçici kısırlık gelişebilir. Adet düzensizliğine ilişkin bulgular sıkça gözden kaçabilir, çünkü kadın o anki durumunu normal sayabilir. Ancak çocuk sahibi olamama gibi nedenlerle hekime başvurulduğunda, düzensizlikler yada başka nedenler ortaya çıkabilir.
Amenore normal populasyonda %2-5 oranında görülürken, sporcu bayanlarda %44 oranına kadar bildirilmiştir. Spor yapan kadınlarda aşırı zayıflık, ani kilo kaybı, hızla şiddetli yüklenmelerde bulunma, dengesiz beslenme, yeme bozuklukları ve ruhsal stres amnoreye neden olabilir.

Spora bağlı amenore gelişen kadınlarda beslenme yetersizliğine bağlı kalsiyum eksikliği yerine koyulmalıdır. Bunun için günliük 1500 mg elementer kalsiyum eşdeğeri gıda alınmalıdır. Amenoresi olan kadın sporcularda, yerine yeniden konulması zor olan, kemik mineral yoğunluğunun kaybı sözkonusudur.  Adet kesilmesi buna ilişkin erken bir habercidir. Bu nedenle böyle bir durumda derhal girişimde bulunulup, kemiklerin zayıflaması engellenmelidir. Böylece kemik erimesi ve bunun bir sonucu olan omurga eğrilmesi (skolyoz), stres kırıkları ve başka daha ciddi kırıklar engellenmiş olur.

Adet düzensizliği olan sporcular tespit edildikten sonra hekime başvurup, nedenini araştırmalıdır. Beslenme durumları ve antrenman programları düzenlenmelidir. Bu düzenlenmelere rağmen adetleri düzene girmediği taktirde ve yaşları 16 yaşını geçiyorsa dışarıda hormon tedavisi almalıdırlar. Bunun sporcu, aile ve antrenörlerin bazı çevresel etmenlere yönelik eğitimleri de yapılmalıdır.

Hazırlayan: Yrd. Doç.Dr. Hakan Yaman
Süleyman Demirel Üniversitesi, Tıp Fakültesi
Spor Hekimliği AD, Isparta

Konuya ait etiketler

Görüşlerinizi bize yazın