ygafmin tarafından 5 Eylül 2012 tarihinde Hayata Dair Yazılar kategorisine eklendi.
Yazıyı okuyan kişi sayısı 59 ve yorum yapan kişi sayısı Yorum Yapılmadı.
Küçük çocuk deniz kenarında gördüğü yassı taşın güzelliğine hayran olmuştu. Mutlaka bir mücevherdi bulduğu. Rüyalarını süsleyen bisiklete kavuşmak için elindeki taşı satmalıydı. Bir kuyumcuya gitti. Dükkân sahibine:
“Bu pırlantayı deniz kenarında buldum. Eğer isterseniz size satarım.” dedi. Adam taşa uzaktan bir göz atıp:
“O sadece basit bir çakmak taşı bütün sahil o taşlarla doludur.” dedi.
“Hayır!” diye atıldı küçük çocuk. “İsterseniz ıslatın ne kadar parladığını göreceksiniz.” dedi. O sırada dükkânda bulunan bir kadın:
“Tam aradığım şey!” diye gülümsedi. “Onu bana satar mısın?” Küçük çocuk sevindi. Verilen para ise aklını başından almıştı. Defalarca teşekkür ettikten sonra koşarak uzaklaştı. Dükkân sahibi hayret içerisinde:
“Satın aldığınız şey basit bir taştır.” dedi. Kadın kendi pırlantalarına bakarak:
“Zannetmiyorum!” dedi.
“O taş bence bunlardan çok değerli. Çünkü bu taş küçük bir çocuğun ümidini taşıyor.”