ygafmin tarafından 4 Eylül 2012 tarihinde Yazgulu Yazılar kategorisine eklendi.
Yazıyı okuyan kişi sayısı 85 ve yorum yapan kişi sayısı Yorum Yapılmadı.
Kalbinizin üzerin de bir varlık hissediyor musunuz, nefesinizi kesen, düşüncelerinizi dolduran ve sizi zamandan ayıran bir şey. Dünyanızın değiştiğini hissediyor musunuz belki de hayat size daha yaşanılır gelmeye başlamıştır. Öylemi? O halde âşıksınız. Hep öyle derler. Yani aşkın tanımını bu şekilde yaparlar. Size âşık olduğunuz teşhisinde bulunanlar başta çok tatlı bir meyve olduğunu ama sonraları…
Savaşmaya hazır mısın? Sevgin ve sevdiğin için, yaşadıkların ve yaşamak istediklerin için. Korkularınla savaşmaya. Eksiklerin ve sevdiğinin eksikleriyle savaşmaya. Karşındakini anlamaya var mısın? Birbirinizin eksiklerinden dolayı pes etmeden birbirinizi tamamlamak için çalışmaya. Düşününce sende fark ettin değilmi. Ne kadar zor olduğunu. Sence değmez mi? Eğer kolay olsaydı aşkı yaşamak bu kadar güzel gelirmiydi? Sanmıyorum. Aşk bence istemektir. Sevdiğinle olan hayallerini yaşamayı istemek. Farkında değilsindir sende olan bazı değişikliklerin ama farkında olduklarını da sevdiğin için değiştirmeyi istemektir aşk. Buna yani değişime razı olmaktır. Bilirsin ki istediğin kadar âşık, âşık olduğun kadar savaşçı, savaştığın sürece de o aşkı istiyorsun demektir.
En acı kısmı nedir aşkın sence? Bu savaşta kendini yalnız hissetmek mi? Artık aşkının aşkı olmadığın düşüncesine kapılmak mıdır? Sevdiğini bunaltığın korkusunu yaşamak mıdır? Aşk insanı o kadar fedakâr yapar ki; her şey onun içindir. O mutlu olsun yeter. Artık sen diye bir şey yoktur. Sadece o. Beklenen o, özlenen o, sence mutlu olması gereken o. Bazen istemeyerek kırarsın onu. Buna ondan çok sen üzülürsün ve o bunun farkında değildir. Belki o bu kırgınlığı unutacaktır ama sen, mümkün mü böyle bir şey?
Sen ise sadece samimi ve dürüst olmasını istersin. Sana acımasını asla istemezsin. Onu senin hissettiklerini hissetmeye zorlayamazsın ve böyle bir şeyi istemeye hakkının olmadığını bilirsin. Ama senin hakkın olan eğer seviyorsa sevdiğini, sevmiyorsa da sevmediğini açıklıkla belirtmesini istersin. Bunu da kendin için değil yine onun mutluluğu için istersin. Onun seni sevdiği düşüncesiyle ondan beklentilerinin olması ve bu beklentilerin onu sıktığını bilmek sanırım yine seni üzer.
Şunu da hiç unutma karşındaki de seni çok seviyorsa; yani seni, senin onu sevdiğin kadar seviyorsa, senin yaşadığın korkuları oda yaşıyor demektir. Aşkta korkularından korkmamalısın. Eğer ki korkularının bittiğini hissediyorsan işte bundan kork. Aşkta korkuların bittiği zaman savaşmaktan vaz geçmişsin demektir. Eğer vaz geçtiysen içinde yaşadığın ve karşındakinde hala yaşamakta olanlar hatırına açık ol. Bilmelisin ki gerçekleri gizlemek, o gerçekleri tüm açıklığıyla karşındakine anlatmaktan çok daha fazla can acıtır. Bunu sende istemesin değil mi?