ygafmin tarafından 21 Ekim 2016 tarihinde Yazgulu Yazılar kategorisine eklendi.
Yazıyı okuyan kişi sayısı 68 ve yorum yapan kişi sayısı Yorum Yapılmadı.
Hem de hapsetmişken kendimi kendi çeperlerime. Kaçamadım ya yine senden. Yarım kalbimin kısa koridorları saklamıyor beni senden. Korumuyor. Öylece kaldım ortada. Ağlasam hemen şu an gururum beni affetmiyor. Sana indirdiğim gardı şimdi dünyaya karşı kaldıramıyorum. Her yan yara bere sayende. Lakin sana da kızamıyorum. Neden diye sorma, biliyorsun. Seni seviyorum. Hem de hala. Çünkü seni sevmek benden hiç geçmiyor. Çünkü benim canım avaz avaz senin acını istiyor. Seni görmek istiyorum da, bi sokakta karşılaşma ihtimali dahi her adımda kalbime çarpıyor. Kalbim çarpıyor. Kalbim bir tek senin adına çarpıyor. Sanki ben düşündükçe, sanki ben düşledikçe geleceksin geri. Görmezden geldim yaramı fakat canımın içi, şimdi kan kaybından ölüyorum. Şimdi bu parmaklar tek tek bastığında her tuşa, tutunacak tek bir kelime arıyor. Farkındayım, adından başka hiçbir kelimeye elim varmıyor. Ama sen benim içime hapsettiğim, adın ne parmaklara, ne dudaklara. Adın kalbimde. Adın hep aklımda. Hep aklımdasın. Ben seni seviyorum. Bi çocuk nasıl severse pencereden baktığı sokağı, nasıl severse hiç sahip olmadığı o oyuncağı. Nasıl kıymetliyse toprak için bir damla yağmur, su nasıl muhtaçsa tekrar doğmak için güneşe. “İkisi bir aradam” sen iyi bilirsin bu lafı :)Senli günleri çok özledim. Hiç almamışken kokunu burnumda tütüyorsun. Seneler sonra hiç olmadık bi yerde, hiç olmadık bi anda gördüğüm yüzünü aklımdan çıkaramıyorum.
Gerçekten hiç benim olmayacak mısın?
Benim yarınlarda tutunduğum tek şey dinecek özlemimin umudu. Sanki hala seviyorsun beni. Sanki aramızdaki tek engel geçmiş. Merak edip aradığın 1 dakika 32 saniye. Bence gerçek aşk bu. Hayır çocukluk değil, hırs değil, erişilmezlik değil. Deli gibi aşığım. Gardımı indirdim.