Bir hayata dokunmak

bir-hayat-dokunmakHayatımıza insanlar girer, çıkar…
Kimisi iz bırakır kimisini hatırlamayız bile.
Sadece bir rastlantı mıdır?
İhtiyacımız olduğu için mi hayatımıza girmişlerdir?
Bir daha karşılaşır mıyız?
Hayatımıza giren insanlar hep yanımızda mı olacaktır?

Ben rastlantılara inanmayan bir insanım. Hayatımda olan her şeyin bir sebebi olduğuna inanırım. İyi veya kötü. İşte bu sebepten hayatıma giren insanların da bir sebeple girmiş olduklarına inanırım. Bazı insanlar yara açarlar evet ama diğerleri de o yaraların kapanmasını sağlarlar.

Hayatımda yaralarımı iyileştiren insanları kaybetmemek için elimden geleni yaparım. Bana nefes almamı sağlayan kişinin hayatımdan gitmesine izin vermek kendime yapacağım en kötü davranıştır çünkü. Yine de bazen ne yaparsanız yapın hayatınızda tutamazsınız o insanları. İşte o zaman benim onun hayatındaki görevimin bittiğine inanırım ve izin veririm gitmesine, sessizce.

Hayata dokunabilen insanlar diye bir tanımım var benim. Bu insanüstü bir özellik değil aslında. Bir insanın hayatına dokunup, o kişinin mutlu olmasını sağlamak için bir ilişkiniz olması da şart değil.

Yolda yürürken gördüğünüz bir çocuğa gülümsemeniz onun hayatı sevgi dolu algılaması için yeterlidir.
Takside giderken şoför ile sohbet etmeniz onun kendini görünmez hissetmemesi için yeterlidir.
Hastanelerin bekleme salonunda ağlayan bir hasta yakınının yanına gidip sadece elini tutmanız onun yalnız olmadığını düşünmesi için yeterlidir.
Kendini kötü hissettiği için çevresine duvar örmüş bir insan ile duvarın üzerinden iletişim kurmanız onun duvarları yıkıp hayata dönmesi için yeterlidir.

Kısacası bir hayata dokunmak çok zor değildir.

Hayatla, kendi ile barışık, çevresini görmezden gelmeyen herkesin yapabileceği bir şeydir bu.
Hayatta at gözlükleri ile dolaşmak insanları birçok gereksiz yükten kurtarır evet ama kendisinin ihtiyacı olduğunda “neden kimse umursamıyor?” deme hakkını elinden alır o insanın.

Arkadaşlarımız, dostlarımız bir sorununu anlattığında önemsememek, kötü olduğunu düşündüğümüz veya bildiğimiz halde şimdi onu çekemem demek, hayatta yaşadıkları nedeniyle mutluluğun tadını çıkaramadığını fark ettiğimizde bunun için uğraşmamak, kendini dipte hissederken gözlerinin içinin parlaması için en ufak bir şey yapmamak, ben bunu yapmayı düşünüyorum dediğinde sonu kötü olabilecekse bile onu uyarmamak en kolayıdır. Hiçbir yük almaz insan omuzlarına kendininki dışında. Peki o zaman kendisinin ihtiyacı olduğunda ona aynı şekilde davranıldığında neden kötü hisseder?

Bir arkadaşım insanların hayatına dokunabildiğimi söylemişti. Onların eksik parçalarını tamamladığımı. Bu konuşmadan sonra çok düşünmüştüm. Gerçekten ben insanların hayatına dokunabiliyor muyum? diye.

Kimlerin hayatında nasıl bir etkim oluyor bilmiyorum. Buna hayata dokunmak denir mi? zannetmiyorum.
Hayatımda olan insanlar ile ilgili olarak tek şeyden eminim.
Onlar uçurumdan atlasalar bile parçalarını tekrar birleştirmek için yanlarında olacağım. Tüm dünya onlara karşı olsa bile ben arkalarında destek olacağım. Benden tamamen farklı hayatlar yaşıyor, benim asla almayacağım kararlar alıyor olabilirler. Bunların hiçbiri önemli değil çünkü ben hayatımdaki insanları tercihleri nedeni ile sevmiyorum. Benimle iyiyi ve kötüyü paylaştıkları için seviyorum. Bana karşı canımı yakacak kadar dürüst oldukları için seviyorum.

Hayatımdan çıkmış olan insanlar ile ilgili tek şey söyleyebilirim.
Ya onlar benim yaralarımı iyileştirmek için hayatıma girdiler ve gittiler ya da ben. Bazı insanların sadece bir sebeple hayatlarımıza girdiklerini düşünüyorum. Bir görevleri oluyor ve o görev bittiğinde gidiyor. Hayatınıza bir anda girip aynı hızla çıkabiliyor. Artık size ihtiyacı kalmadığı için veya sizin ihtiyacınız bittiği için.

Bir anda girip benim hayatıma dokunup sonra giden insanlar var hala müteşekkir olduğum. Bir anda benim hayatlarına girdiğim ve çıktığım veya çıkarıldığım insanlar da var; bana müteşekkir olduklarını umduğum…

Hayatı mutlu kılan hayatınızdakilerdir.

Yanında korkusuzca ağlayabildikleriniz, kötü olduğunuzu telefondaki sesinizden veya bakışınızdan anlayıp yanınızda olanlar, yalnız kalmak isteyip ittiğinizde bile oldukları yerde duranlar, uçurumdan atlasanız dahi parçalarınızı toplayanlar, canınızı yakacağını bilse bile dürüst konuşanlar…

Hayatınıza dokunan herkes hayatınızda kalmak zorunda değil. Artık hayatınızda olmadığı için o insan kötü olmak zorunda da değil. Hayatına dokunduğunuz insanın hayatının akışını değiştirdiğiniz için, artık aynı yolda yürümediğiniz için giderler arkalarına bakmadan. Bencil oldukları için değil. Yaralarını iyileştirip, kendine güvenini yerine getirdiğiniz insan artık farklı bir hayat yaşar. Size ihtiyacı olmadığı bir hayat.

Hayatınıza dokunup giden insanlara kızmayın.
Hayatlarına dokunduğunuz insanlar gitmek istediğinde de.

Bu bir alışveriş ise artık farklı markalardan giyinmek isteyen bir insan olduğunu düşünün. Hayata bakışı değiştiği için farklı yolları tercih eden bir yolcu. Farklı istasyonların varlığını görüp onları da denemek istediği için başka trene binen bir gezgin.

Hayatlara dokunmaktan vazgeçmeyin yaptıklarınızın değerinin bilinmediğini düşünerek.
Hayatınıza dokunulmasına izin verin her gidiş bir yara bıraksa bile…

Aydan Özdemir

Bir hayata dokunmak” için bir yorum

  • 28 Kasım 2017 tarihinde, saat 23:10
    Permalink

    Birini çok seversin , hayatına girer ona çok alışırsın gitmesinden her zaman korkarsın insan sevdiği zaman ya da canı yandığı zaman yazarmış ilk başta hiç sevemediğin bir insan hayatınıza girer ve her şeyiniz olur bazen düşünürsün neden benim hayatıma girdi neden ben diye iyi ki benim hayatımda diyorum iyi ke de benim sevgilim diyorum beni bazen çok sinir ediyor beni çok kısıtlıyor tamam onuda anlıyorum ama bazen dayanamıyorum yeter artık diyip bağırıp çağırmak istiyorum ama yapamıyorum onu kırkmatan korkuyorum onun canının yanmasından çok korkuyorum, ne kadar değişik bir şey bilmiyorum ya onun canı yansa benim canım iki kat yanıyor bı yerine zarar gelse bir şey olsa bana oluyor sanki o derece canım yanıyor ,
    Korktuğum şey gene başıma geldi tekrardan birini sevip ona bağlanmak şu hayatta korktuğum şeylerden birisiydi beni bırakıp gitmesinden onunla yabancı gibi olmaktan o kadar çok korkuyorum ki o giderse ben biterim ya mahvolurum ölmem belki ama topralanamam çok zor olur Allah’ım hayatımdan hiç bir zaman çıkmasın tekrardan sevdiğim bir insansın yokluğuna alışmak istemiyorum o benim her zaman hayatımda olsun şimdi sevgilim az ilerde sözlüm biraz ilerde nişanlım sonrada kocam , çocuklarımın babası olmasını istiyorum Allah’ım sen bize bunu yaşamayı nasip et , amiinn
    Onun dediği her şeye çok çabuk kırılabiliyorum , şu huyumdan nefret ediyorum kırıldığım zaman kırmak istiyorum bunu yapıyorum ama kırdığım insan benim canım ya kırdıktan sonra canım yanıyor çünkü canımın canını yakıyorum bu huyumdan vazgeçmem lazım hataları hatayla düzeltmemem lazım bunu biliyorum ama elimde değil bu huyumuda zamanla düzelticem artık,
    Herkes bizi evli görmek istiyor herkes bizim düğünümüze gelmek istiyor Allah’ım o güzel günü sen bize nasip et Yarrabim
    Her güzel şeyin bir sonu var diyorlar bizimki mutlu sonsuz olsun
    Kıskanma konusuna gelecek olursak evet beni çok kıskanıyor çok kısıtlıyor biliyorum sevdiği için yaptığını beni koruması sahiplenmesi çok güzel bir şey bazen ne kadar beni daraltsada katlanmam lazım çünkü ben onu çok seviyorum hani derler ya seven ne yapmaz diye ben hayatımda bir şeyler değiştirmiceksem onun için bir şeylere katlanmıcaksam ne gerek var sevgili olmaya , evet doğru bazen çok kızıyorum seni üzüyorum ama kusura bakma sevgilim özür dilerim bilerek yaptığım bir şey değil , bazen insana istemiyerek de sevdiği insana zarar verir onu üzer onu kırar ama sonradan çok üzülür pişman olur benimkide öyle bir şey, mesela bu gece konuşurken dedin ya beni artık sen uyutma buna alışmamam lazım dedin bu lafına çok kırıldım belki anladın belki anlamadın ama kırdın gerçekten belki beni düşündüğün için dedin beni değil ikimizi düşündün belkide ama kırıldım bu yüzden bende artık senden beni uyutmanı istemicem telefonu kırıldığım için kapatmak istedim uykum olduğu için değil oysaki bugün senden beni uyutmanı istemiştim ama sen öyle diyince hani bir şey olduğu zaman anlatma hevesim kaçtı diyosun ya bu da öyle bir şeydi gene iyiliğimizi düşündüğün için dedin ama kırıldım işte , kırıldığım için yazmak istedim içimi dökmek istedim sana çünkü her şeyi söyleyemiyorum dedim ya kırmaktan korkuyorum sevdiğim insanı üzmekten bu yüzden sana her zaman. her şeyi söylemicem blki bana kızıyosun her şeyi söylemediğim için belki değil evet kızıyosun ama senin için, sen üzülme diye söyleyemiyorum bazen yüz yüze tartıştığımız zaman gözlerine bakamıyorum baktığım zaman hoop o an her şey kayboluyor unutuyorum her şeyi ,yüzüne karşı bir şey söyleyemiyorum ağlamak geliyor içimden o yüzden gitmek istiyorum ordan yanından uzaklaşıyorum mesajlaşınca biraz daha rahat söyleyebiliyorum bazı şeyleri mesela kavga ettiğimzde benim yumşamam için sesini duymam bile yetiyor bazen o yüzden açmıyorum telefonu sesini duyduğum zaman ağlamak istiyorum ne bilim ya çok değişik bir duygu değişik bir his , ama hayatınmda olup benim için korkup endişelenmen ,merak etmen, koruman, sahip çıkman, kıskanman , beni deli gibi sevmen , sımsıkı sarılman, benimle çocuk gibi olman, güldüğümde gülmen, ağladığımda ağlaman , seninle bir şeylerimi paylaşmam kadar güzel bir şey yok iki ki hayatımdasın seninle çok güzel günlerimiz oluyor inşallah daha çok güzel günlerimiz olacak acısıyla tatlısıyla onu hayatımdan hiç bir zaman eksik etme Allah’ım,amiinn
    Onu çok seviyorum hep benimle kalsın, benimle olsun , ölene kadar tüm İlklerimizi beraber yaşmak nasip etsin Allah’ım , amiin
    27-11-2017
    02:02

    Yanıtla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

%d blogcu bunu beğendi: