ygafmin tarafından 4 Eylül 2012 tarihinde Yazgulu Yazılar kategorisine eklendi.
Yazıyı okuyan kişi sayısı 53 ve yorum yapan kişi sayısı Yorum Yapılmadı.
Is yasaminda önemli yerlere gelmis bir grup eski mezun arkadas grubu
üniversitedeki hocalarindan birini ziyarete gitmis.
Cesitli konular konusulduktan sonra sohbet, isin yarattigi strese ve
hayatin zorluklarina gelmis.
Yasli üniversite hocasi ziyaretcilerine kahve ikram etmek üzere mutfaga
gitmis ve degisik boy, renk ve kalitede bir cok fincanin bulundugu bir
tepsiyle geri dönmüs.
Kimi porselen, kimi seramik, kimi cam, kimi plastik olan fincanlari ve
kahve termosunu masaya koyup kahvelerini oradan almalarini söylemis.
Tüm eski ögrenciler kahvelerini alip koltuklarina döndügünde ;
hocalari onlara sunu söylemis:
\”Farkina vardiniz mi bilmem, zarif görünümlü, güzel, pahali fincanlarin hepsi alindi,
masada yalnizca ucuz ve basit görünümlü fincanlar kaldi.
Elbette ki kendiniz için en güzelini istemek ve onu almak çok normal
ama iste bu demin bahsettiginiz problemlerinizin ve stresin nedeni.
Hepinizin istedigi fincan degil, kahve iken,
bilinçli olarak herbiriniz birbirinizin aldigi fincanlari gözleyerek
daha iyi olan fincanlari almaya ugrastiniz.
Yasam kahveyse, is, para ve mevki fincandir.
Bunlar yalnizca Yasam\’i tutmaya yarayan araçlardir,
ama Yasam\’in kalitesi bunlara göre degismez.
Bazen yalnizca fincana odaklanarak,
içindeki kahvenin zevkini çikarmayi unutabiliyoruz.\”