ygafmin tarafından 22 Eylül 2012 tarihinde Şiirler kategorisine eklendi.
Yazıyı okuyan kişi sayısı 83 ve yorum yapan kişi sayısı Yorum Yapılmadı.
Yazar mustafaineci
Sabah güneşi ile selamlaşırken
Saatle tik taklı muhabbetimde
Sigaramla paylaştığım efkarımdaydın
Aklımdaydın o dalgalı saçların
Ve belalı bakan gözlerinle birlikte
Bense sizi selamlıyordum sigaram, ben ve yüreğimle
Bense bilinmez diyarlarda
Sonu belli olmayan bekleyişlerdeydim
Keşke şu anda yanımda olsaydı izmaritlerim
Sadece onlarla paylaşabiliyordum sensizliği
Bir onlar anlıyordu beni
Ve konuşma sırası onlara geldiğinde
Çoktan sönüp gidiyorlardı
Bir ara yanlız olduğumu hissettim
Bir ses geldi çok derinlerden
Sandım ki gülüne feryat eden bülbülden
Yüreğim olduğunu anladım neden sonra o sesin
Benimle konuşuyordu sabahın köründe
Her zaman ki gibi kör gözleri ve sağır kulakları ile
İsyan ediyordu bana
Ve sana diyordu ki
Korkuyorum senden felaket olur yokluğun!
Bir sabah gözümü açtığımda
Dilim varmıyor söylemeye
Ağarmış saçlarım, titreyen ellerimle
Seni bekleyen yüreğimle
Unutamadım seni nerdesin? diye
Haykırır şu yaramaz dilim
Ne demeli şu dilime
Anlatamıyor duygularımı, hüzünlerimi
Yüreğimin bir köşesinde can veren
Sevda bülbüllerinin feryadını
Bu sözler sana sitemim değil
Sana olan tutkumun dile gelişi
Gidiyorum sonu belli olmayan bekleyişlere
Sonu olmadığını seziyorum sanki
Ama unutma ki kelebekler bilirken
Ateşin sonu olacağını
Yine de sarılırlar ona sevgili edasıyla
Örtbas edemiyor yokluğunu hiçbir şey
Çünkü seni anlatmaya yetmez sözcükler
Anlatamam ki istesem de anlatacak bir şey yok ki
Kimsin sen? Söyle bana kim olduğunu sanıyorsun?
Altı üstü benim gibi bir faninin
Ömür boyu unutamayacağı en büyük efsanesin
Herşeyden nefret ediyorum
Sensizliği anımsatan şiirlerden, yüreğimden
V.s’lerden nefret ediyorum.
Ama şunu unutma ki
Seni ama yalnız
“Seni Seviyorum”