ÖLÜMSÜZLÜK VE HASRET

ygafmin tarafından 7 Eylül 2012 tarihinde Şiirler kategorisine eklendi.

Yazıyı okuyan kişi sayısı 58 ve yorum yapan kişi sayısı Yorum Yapılmadı.

Hemen Başla

Mayısta tüm düşüncelerimden soyundum

Şairim bilirim umutsuzluğun açmazını,

Aşığım bilirim sevginin çıkmazını,

Bir tek ölmenin ne olduğunu bilmem.

Haziranda kır çiçeklerini derlemeyi de bilirim,

Sana sevdamı usulca söylemeyi de,

Her yerde her şeyde seni görmeyi de,

Yürek sancımasında, akşamın alacasında,

Kısaca her zaman ve her durumda seni düşünürüm.

Yine bir Haziran akşamında, Elli bilmem kaç yaşımda,

Benden başka, benden önce ve sonra, Var olan tüm varlıkların yaşam soluğunda,Sevgilerinde, acılarında, kavgalarında seni yaşıyorum…

Temmuzun durgun sıcak akşamlarında,

Ağustos böcekleri erken gelmişler bu sene

Sensiz geçecek uzun bir yazı anımsatırcasına acımasızca…

Belki de sensiz geçecek daha binlerce yazı

Yine de yorgun yüreğimde umut…

Ağustos akşamlarının mehtabında yine sen,

Sahile vuran dalgaların hışırtısında da,

Minik kuşların yüreğinin çarpıntısında yine sen,

Kısaca her zaman ve her yerde sen yanımdasın

Ama benden çok uzaklardasın…

Eylül hüzünlü sonbaharın başlangıcı

Göçmen kuşların dahi umudunu kestiği mevsim,

İçimizdeki yaşama sevincini kedere boğduğu o an,

Sen yine karşımdasın hüzünlü yüzündeki gizemleLajakond’u andıran acı gülümsemenle…

Ben ölümsüzlüğümü şiirlerimle yaşıyorum

Hasretinin ağırlığını müebbet hapse mahkum gibi..

Gözlerimin önünde, bedenimin ötesinde ve Parmaklıkların dışında senin silüetin, Mahkum benim, oysa sen özgürlüğüm..

Semih Gençoğlu

Konuya ait etiketler

Görüşlerinizi bize yazın