ygafmin tarafından 28 Aralık 2013 tarihinde Dağarcık kategorisine eklendi.
Yazıyı okuyan kişi sayısı 96 ve yorum yapan kişi sayısı Yorum Yapılmadı.
Nasılda kırılıyor insan, insan sandıklarının; insan olmadığını anladığı an.
Nasıl da üzülüyor insan, üzüldüklerinin; üzülmeye değmeyen varlıklar olduğunu gördüğü an.
Bir rüyadan uyandığı an, nasıl da kırılıyor insan toz pembe bulutlardan paramparça yere indiğinde uyandığı zaman.
Mutluluğun kalabalıklarda değil, yalnızlıkta olduğunu anladığı an; ve dünkü en güzel rüyalar bugün unutmak istedikleri olduğu zaman.
Nasılda soğuyor her şeyden insan, kaçtığı zaman aynalardan!
Ve nasılda dağılıyor insan, sabahlar sadece bir kelimeden ibaret olduğu zaman!
Baharın sadece bir mevsim ismi olduğunu gördüğü an
Kandırıldığında, yalanların üstüne bir hayat kurmaya çalıştığını anladığında; o güzel sözlerin cilalanmış yalanlar olduğunun farkına vardığında, nasılda kırılır insan, ağlatıldığında!
Geçmiş gelecek hayaller son bulduğunda, dünün ağırlığı omuzlarına yapışıp kaldığında, gelecek çokta umursanmadığında, nasılda parçalanır insan, en mutlu anı uyuya kalmak olduğunda!
Günler çokta önemli olmadığında, selam verenlerin “adı sanı hiçte önemli olmayınca”, hayatında olanlar; “olsada olur olmasada olur” olduğu zamanlarda, nasılda üzülür insan; “insan” sanılanların aslında maske takmış “şeyler” olduğunu gördüğü zaman!