ygafmin tarafından 30 Ağustos 2012 tarihinde Dağarcık kategorisine eklendi.
Yazıyı okuyan kişi sayısı 101 ve yorum yapan kişi sayısı Yorum Yapılmadı.
Bilirim her ‘gidiş’ acıtır beni, belki de kanatır her ‘bitiş’ yüreğimi…
Ne bir eksik ne bir fazla…
Şimdi sustu konuşan yalnızlığım…
Yürüyordum durmadan…
Takıldım boşluğuna…
Ve düştüm, yokluğunun en can acıtan hali ile gidişinin ertesinde…
Yok saydım seni…
Belki de kendimi…
Sadece ‘gidiyorum’ sesim sana duyulmasın diye…
‘Kaçmak’ fiilinin etrafında dönüp duruyorum gecelerin akıl almaz sessizliğinde…
Sonra sabah oluyor…
Uyanıyorum çığlıklarımın eşliğinde…
Yeni bir gün…
Belki yeni bir başlangıç…
Ne dersin?
Yine hayal, belki de yine sadece küçük bir umut!
Sonra yine yok oluş!
Bir gidiş ve bir bitiş daha…
Sonrası uzun bir sükunet…
Ve yeniden;
Sadece ‘gidiyorum’ sesim sana duyulmasın diye…
Uçsuz bucaksız bir sessizlik saklanıyor gözyaşımın ucunda…
Bıraksam damlaları düşecek sessizlik gözlerimden…
Ve bitmeyecek belki de hep sürecek…
Ama şimdi ‘beni’ kandırmalıyım gittiği yere kadar…
Ya şundadır ya bunda…
Tut ellerimden çocuk ruhum…
Bak yine karardı penceremin arkasında ki dünya…
-Gathering-