ygafmin tarafından 4 Eylül 2012 tarihinde Yazgulu Yazılar kategorisine eklendi.
Yazıyı okuyan kişi sayısı 60 ve yorum yapan kişi sayısı Yorum Yapılmadı.
Yine yeniden merhaba ömrüm…. Eskiye dair ne kadar yanlış varsa attım kirlilerimin arasına… Yine yeniden ömrüm olanı çağırmak istedim… Beni koru, beni kolla, beni sakın yalnız bırakma diye… Bu kez olmanı beklemeden, bu kez sancılar ortasında gezinmeden, sadece sevmeyi dilercesine sevmek istiyorum… Evet, yine, yeniden sana uzanmak istiyorum… Yine Yeniden Merhaba Ömrüm; sancılarımdan bir köprü yaptım aylarca evvel… Yalnızlığın sınırında kol gezmedim, sevebilirsek bize fayda etmez zulüm demiştim… Çok askıya alındık… Ama yüreğimde yeniden bir kıpırtısın şimdi… Çok acı verdi o ilk yağmur, o ilk sancı çok küstürdü beni hayata… Çünkü ömrümü benden uzağa taşımak istedim, ihanet bayrağını çektim… Ama gelmeyecektin, gelecek miydin? Ne olursa olsun beklemeliydim… Sana seni sorup çekip gittim, acıtıp acıtmayacağıma bakmadan… Ama gelmeyecektin, gelecek miydin? Yalan bir sevdaya kaptırdım kendimi sonra, sonrasında yalan oldum… Merhaba ömrüm; beni kabul eder misin bu defa? Zorluklardan mutluluk aşılar mıyız şimdiden sonra? Çok çaresizim, çok yaslı, gözyaşlarım da çok yaşlı… Acıyor en dipte bir yara var, yangınım… Artık çok ama çok gülmek, artık çok sevdiğini söylemek yasak… Tılsımını yitirdi her şey… Her şeyin ölçüsü oldu o yangın… Seni çağırmışken ilkim olmalıydın son yangınım olmalıydın, hepim ol, tekim ol ama ol demiştim her şeyim ol… Sen gittin ömrüm… Ben gittim, yalanlarla helalleşemeden değiştim… Şimdi yine sana sesleniyorum uzunca bir zaman geçti, çok geçti ve ben yine karşındayım… Yangını oynuyorum şimdi ömrüm… Yangını oynuyorum… Ben artık çok yananım… Sana gel diyemem, seni mutlu edemem, ipleri çekildi ömrüm o delice aşkın… Korkusuz değilim ben… Ömrümü aldatırken, ömrümden oldum sonunda… Artık kimsesiz bir o kadar da yalnızım ömrüm… Korkularından uzak olmak istiyorsan gel demiştim… Artık ben cesaretimi yitirdim bu yollarda çok ruhsuzum, suskunum… Mürekkebimle aldattım seni, ilkim, tekim, hepim, sonum olmanı dilerken bir başka masala saldım kendimi, yüreğimdeki kurşunla vurdum seni… Şimdi affedebilecek misin ömrüm? Affetme… Şimdi duyar mısın beni, duyma… Şimdi sevebilir misin? Fakir bir gönlüm var… Kanmaya hazırsan, bu kez yanmaya hazırsan gel… Çok bekletsen de, çok sızlatıp çok ah ettirsen de yine de gel… Senden sonra attığım adımların hepsi çamura bulandı, mutluluk bahçesiyle bir türlü selamlaşamadım… Seni üzdüm mü ömrüm? Ömrüm; çekingen ömrüm… Yakılan, yıkılan bir yürek var şimdi… Korkularından uzak bana yakın olmak istiyorsan, gerçekten istiyorsan haydi sen de bu sözü fısılda… Seni Seviyorum Ömrüm… Yürekten yüreklerini ortaya koymuş fakat bir zaman sonra başka bir masalda yalan olmuş, asil sevebilen yüreklerini ağlatan, soylu dilencilere kanıp da yanan sevdalılara… Dilara AKSOY