Yaşlanma üzerine çalışmalar

ygafmin tarafından 31 Ağustos 2012 tarihinde Güzellik kategorisine eklendi.

Yazıyı okuyan kişi sayısı 64 ve yorum yapan kişi sayısı Yorum Yapılmadı.

Hemen Başla

1889 yılında İngiliz fizyolog Eduard Brown-Se-guard kendisine köpek testisi özünü enjekte ede­rek, yaşlanmanın çaresini bulduğunu ilan etti. Aslında bilimsel bir dağın temilini atmıştı. Yaş­lanmada iç salgı ve hormonların etkisini incele­yen endokrinoloji böyle kurulmuş oldu.

1889 yılında İngiliz fizyolog Eduard Brown-Se-guard kendisine köpek testisi özünü enjekte ede­rek, yaşlanmanın çaresini bulduğunu ilan etti. Aslında bilimsel bir dağın temilini atmıştı. Yaş­lanmada iç salgı ve hormonların etkisini incele­yen endokrinoloji böyle kurulmuş oldu.

1908 yılında bağışıklık konusunda Nobel ödülü kazanan İlya Metschnikow, uzun yaşama konusunda ilk kitabını yazdı. “The Prolongaiton Of Life” adlı bu kitapta, yaşlanmanın yavaşla­masının yoğurt yemekle veya kalın bağırsağın alınmasıyla sağlanabileceği tezini ortaya attı.

Yirminci yüzyılın ortalarından itibaren yaş­lanmayla ilgili bilimsel çalışmalar büyük bir hız kazandı. Hücre deney tüpüne alındı ve çeşitli or­tamlarda incelendi. Burada asıl bilinmek istenen hücrenin ne kadar uzun yaşayacağıydı. Sonuçta ortaya ilginç bir gerçek çıktı: Yaşlanan hücre bö­lünerek yenileniyordu ama bu bölünme sınırlı sayıda oluyordu.

1954′te Denham Harman, halen geçerli olan, serbest radikallerin yaşlanmayı hızlandırdığı te­orisini ortaya attı.

1961′de biyolog Leonard Hayflick insan hücrelerinin en çok 80-90 defa bölünerek yeni­lendiğini daha sonra yaşamlarının sona erdiği te­orisini ortaya attı. Bu yaşlanma teorilerinin en önemlisidir.

1993′te, American – Academy Of AntiAging Medicine (A4M) kuruldu. Bu kuruluş, binlerce anti-aging doktoru yetiştirdi.

Konuya ait etiketler

Görüşlerinizi bize yazın