Bana sor seni özlemeyi…
Sen özlemeyi bir de bana sor; Gece olunca yalnızlık sarınca bedenimi,Bir el tutsun ellerimi diye beklemeyiBana sor severken özlemeyi…Bir
DevamSen özlemeyi bir de bana sor; Gece olunca yalnızlık sarınca bedenimi,Bir el tutsun ellerimi diye beklemeyiBana sor severken özlemeyi…Bir
DevamEy vefasız! Ey / her gidişindeYüreğimi ayazlarda bulduğum,Dönüşünü beklerkenBuğdayımı harmanlarda unuttuğum yar! Yer ayır banaYüreğinin bir odasında.Tenine dokunmak – ayaküstü
DevamHiç ummadığım bir anda düştüm bu boşluğa Bu umarsız çığlıklar, hep seni sevmemdenYürek yokluğundan bihaber,Defne ektiğim taş duvarlar
DevamTerketme dediler bana Bulunduğun kapıdan çıkıp Etrafı çevreleyen tepeleri aşıp Sılada göz yaşlı yar koma Şu yaralı kalbim için. Bir
Devam“Olmaz” deme!..
Devamkocaman bir acı duyuyorum yüreğimin en derininden.. “seni seviyorum”bedeli bu olsa gerek ama seni seviyorum! demiştim ya yüreğimin en
DevamBeklemek bir ömür boyu seni, sessizce Islak gözlerle küçük penceremden bakarak ıssız caddelere dolaşarak… Hüzün dolu gözlerle seni arayarak… Uçuşan
DevamNe zaman akşam olsa dağlı bir çiçekve yaralı bir kelebekgelip hüznünü döker sancılı yüreğimin üstüne…bir yıldız kayar ömrümün hazan defterinden
DevamAçılmış sarmaşık gülleri kokularıyla baygınEn görkemli saatinde yıldız alacasınınGizli bir yılan gibi yuvarlanmış içimde kaderUzak bir telefonda ağlayan yağmurlu
Devam